Ortaya Karışık

Her telden, her demden hikayeler, yazılar

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Msn''de Aşk Bir Başkadır



Özlük dosyalarının tozunu almakla başladı işe. Aslında personel müdiresinin kendisini sevmediğini ilk göz göze geldiklerinde hissetmişti. Ancak müdirenin yapacak bir şeyi yoktu. Chantal hem çok iyi bilgisayar kullanıyor hem de yukarılarda bir erlerden referanslıydı. Kısaca dosyasında fazla evrak bile vardı, işe alınması için. Müdire, kendisinden önce ortalığı toz duman eden ve zimmetine para geçirmekle suçlanan maaş mutemedinin evraklarını en kısa sürede ortaya koymalıydı. Bunun için işi Chantal''a ilk görüşmenin hemen akabinde 15. dakikada veriverdi. Sözleşmeli de olsa Chantal bir kamu kurumuna bu kadar kolay girebileceğini düşünmemişti. Fazlaca da düşünmeye gerek yoktu. Müdirenin baş yalakası bilgisayarda fal bakan bayanlardan birinin yanına giderek yeni çocuğun geldiğini ve masayı müdirenin talimatı ile terk etmesi gerektiğini bir çırpıda söyleyiverdi. Dakika bir gol bir hesabı Chantal ilk düşmanını hiç çaba sarf etmeden kazanmıştı. Demi oturmammış çayı yarım bırakan Chantal etraftaki insanlardan olayı kavramaya çalışırken bakışları uzunca bir süredir kullanılmamış personel özlük dosyaları arasında geziniyordu. Yarım saatin ardından genel sıkıntının ne olduğunu anlamıştı. Maaş mutemedi şaibeli şekilde ortadan kaybolmuş, dedikodular ayyuka ulaşmış, yönetim bünyesinde kaç personel çalıştırdığını bilmez durumdaydı. Genel müdür yardımcı üç haneli bir rakam telaffuz ederken personel müdiresi temkinli olmak adına dört haneli en küçük rakamları telaffuz etmeye gayret gösteriyordu. Üst yönetim ise maaş ödemeleri gelmeden kesin sayıyı başka bir değişle personel maaşlarından ne kadar kazık yediğini bilmek istiyordu. Chantal işin nasıl üstesinden geleceğini kısa cümlelerle müdire hanıma anlattı ve kabul gören çalışmayı yapmak için bilgisayarda çalışmaya başladı. Baş yalaka tüm birimlere duyurulmak üzere üst yazıları hazırlarken Chantal personel bilgi formunu hazırlamıştı bile. Bir hafta içerisinde ayrıntı personel bilgileri gelmişti. Gelen bilgiler süratle bilgisayardaki veri tabanına Chantal tarafından giriliyordu. Chantal''ın hazırladığı bu küçük yazılım sayesinde artık yönetim hangi branşta kaç personel var, kaçı bayan kaçı bay, yaş ortalaması, iletişim bilgileri, kan grubu ve benzeri birçok konuda anında bilgi sahibi olabilecekti. Hatta bu program sayesinde personelin hangi semtte oturduğu, medeni hali kısaca şeceresi neredeyse bilinecekti. Çalışmanın tamamlanmasının ardından orya çıkan rakamlar karanlık, sisli bir orman kadar karanlıktı. Özlük dosyaları ile karşılaştırılan bilgiler, personel sayısının üç haneli sayıların 3. çeyreğinde, istifa edip giden birçok sözleşmeliye hali hazırda bir senedir süregelen maaş ödemesi yapıldığını, hatta çalışmayıp da maaş alan bankamatik memurlarının da olduğu söylüyordu. Tamamlanan bilgiler üst yönetimi biraz ürkütmüştü. Tam olarak ne yapacaklarını bilemiyorlardı. İlk yaptıkları icraat daha fazla bilginin orta yere saçılmaması için Chantal dahil orada çalışanların birim değişikliğini yapmak oldu. Müdirenin yanında ileri de şaibeli işlere imza atacak olan baş yalakadan başkası kalmamıştı. 
Chantal''ın bilgisayar bilmesi kendisi için bir avantajdı. Düzenli ve tertipli çalışması ve torpilinin hala yönetime söz geçirebiliyor olması iyi bir yere verilmesini sağladı. Masa başında sakin sayılabilecek hatta ki işsizlikten it taşlanacak bir iş vermişlerdi. Başka bir değişle kendisi için diğer torpillilere yapıldığı gibi iş üretilmişti. Chantal odasını iki bayanla paylaşmaktaydı. Yan odada fotokopiden sorumlu devlet memuru, onun karşısındaki masadan faks çekim işinden sorumlu devlet memuru, kapının yanındaki camekanlı küçük odada da otoparktan sorumlu devlet memuru çalışmaktaydı. Chantal önceleri bir bayanla çalışmasının avantajlı olabileceğini düşünürken sonradan bunun hiç de öyle olmadığı, psikolojisinin bozulmasına kadar gidecek bir süreç olduğunu zor şartlar altında öğrendi. Nobetta evliydi, henüz çocuğu yoktu. Güzel de sayılmazdı. Her daim sokakta görülebilecek sıradan ve silik biriydi. Birkaç hafta sohbetle geçti. Günler günleri kovalıyor, bilgisayarda açılan fallar açılmayan fallara karışıyordu. Nobetta hemen hemen her fırsatta sohbeti kocasına getirmeye çalışıyordu. Kocası Kzanta iyi birine benziyordu. Sessiz sakin yapılı bir duruşu vardı. Nobetta bir gün Chantal''in de duyabileceği bir ses tonu ile telefondaki görüştüğü kişiye her türlü pozisyonda deneme yaptıklarını, ancak bir türlü olmadığını bunun üzerinde bir takım testler yaptırdıklarını ve testler sonrasında da kocasının sperm sayısının çok az olduğunu söylemişti. Bu cümleler Chantal''in garibine de gitse duymamış gibi davranmanın doğru olacağına arar verdi Ancak Nobetta''nın durmaya hiç de niyeti yok tu. Yemekten sonra lafı evirdi çevirdi eğdi büktü hafta sonu gittikleri düğüne getirdi. Düğün dönüşünde havanın yağmurlu olduğunu, rahat halay çekebilmek için pantolon giydiğini, pantolonun da nasıl olduğunu kavrayamadığı bir şekilde apış arasından yırtıldığını ve malımın mülkünün görünür hale geldiğini anlattı. Cümleler sıralanırken olayı dramatize etmek için de kendi üzerinde uygulamalı olarak gösteriyordu. Amacı Chantal''li tahrik etmekti. Chantal tahrikler kolay gelen birisi değildi. Hatta bu durum biraz da rahatsız ediciydi. Halbuki bu pozisyonda bir çok erkek olaya pozitif yaklaşırdı. Chantal kendisini mi kandırıyordu. İnkar etmeye gerek yoktu aslında, birkaç kez rüyasında, hayallerinde Nobetta''yı düşünmüştü. Yüzünün görmeden sadece o güzelim kalçalarını. Nobetta''nın kalçaları birçok erkeği baştan çıkaracak kadar hafif büyük, yukarı kalkık tam bir Brezilya''lı süper yıldızınkini andırıyordu. Chantal sadece düşünmüştü, evrakçı irfan uygulamaya geçmenin yollarını arıyordu. Nobetta, İrfan''ın girişimlerini kocasına söylemek yerine Chantal''e söylüyordu. Nobetta''nın bir şekilde nasıl olursa olsun ama bir çocuk olsun girişimleri son sürat sürerken Chantal''de kızlığını korumak için elinden geleni yapıyor Shun Tzu''nun savunma sanatları kitabını beşinci kez okuyordu. Nobetta tüm girişimlerinin boşa olduğunu gördükten sonra taktik değiştirerek Chantal''in odadan gitmesi için elinden geleni yapmaya başladı. Bin bir bahane ile bir şekilde huzursuzluk çıkarıyor. Bağırıyor, çağırıyor, işi savsaklıyor ve yöneticiler karşısında her fırsatı değerlendirerek hatta bire bin katarak Chantal''ın psikolojisinin bozmaya çalışıyordu. Huzursuzluk öyle büyük boyutlara ulaştı ki yöneticileri en sonunda odalarını ayırma kararı aldı. Artık karşılıklı odalardaydılar ve selamlaşmıyorlardı bile. 
Chantal bu olaydan sonra kendini tamamen işine adadı. Artık Nobette''nın ara sıra baktığı kalçalarını da göremez olmuştu. Odaların değişmesinin ardından Chantal yeni açılımlar yapmaya başladı. Diğer birimdeki insanlara olan ilişkilerini geliştirmeye başladı. Erkek personellere fazla takılmıyordu. Çocukluğundan beri oldum olası erkekleri fazla sevmiyordu. Bayanlar doğal olarak daha hoşuna gidiyordu. Öğlenleri yemek yediği yemekhanede hangi birimde çalıştığını bilmediği bir bayan görüyordu. Orta halli fazla dikkat çekmeyen bu bayan Chantal''in ilgi kategorisine girmeyi başarmıştı başarmasına da nasıl tanışacaktı. Aynı ortaokul ve lise yıllarında olduğu gibi sadece uzaktan bakınmakla yetiniyordu. Al yemek tepsini, git yanına, aynı masaya otur, afiyet olsun de. Bundan kolay ne var değil mi? Yok nerede Chantal''de bu kadar cesaret. Öküzün trene baktığı gibi. Bakmak bedava nasıl olsa. Günler o kadar sıradan ki, iş yerinde 9 saat internet artık bakacak ne site kaldı ne gazete. Her geçen gün canı daha da çok sıkılmaya başladı Chantal''ın. İşler otomatiğe bağlanmış tıkır tıır yolunda gidiyordu. MSN''den eski ve yeni birkaç arkadaşı ile görüşüyor. Ama zevk yok. Sosyal paylaşım ağlarının herkesçe bilineni facebook takıldı, bi numara yok. İş yok boş boş oturma da keyif vermiyor ne yapayım ne edeyim diye düşünürken imdadına bir gazete haberi yetişiyor. Karı koca evli çift nasıl olduysa birbirlerini farklı MSN isimleri ile eklemişler, epey bir sohbet etmişler hatta nette sanal sevişme oyunları bile oynamışlar. Her ikisi de evli olduklarını birbirinden saklamışlar ve bir gün buluşmaya karar vermişler. Kadın, ben annemi ziyarete gideceğim derken, adam da bayi toplantısı için yan ile gideceğini söylemiş. Otelde birbirleri ile karşılaşınca olan olmuş. Kafa göz birbirlerine girmişler, birbirlerini suçlamışlar. Ne ilginç bir dünya, dışarıdan baktığında bir aile, ama içlrinde ne fırtınalar kopuyor. 
Chantal''da bu haberden esinlenerek bir üst katta eli olan ama rahat davranışlar sergileyen Zhella''yı Tmorko adıyla MSN''ye ekleyivermiş. Amacı biraz eğlenmek bir de çok rahat davranışlar sergileyen Zhella''dan net üstü saklanarak faydalanmakmış. Zhella sorgusuz sualsiz ekleyince elerli ısınmış Chantal''ın. Oldu bu iş diye düşünmüş. Başlamışlar Zhella ile yazışmaya. Yaklaşık bir ayın sonunda Chantal her fırsatta konuyu cinselliğe götürmeye çalışırken Zhella açıklama yapmadan kendisini engelliyivermiş. Chantal bu duruma çok şaşırmış. İkili sohbetlerde oldukça rahat davranan Zhella''nın nette coşmasını beklerken yanıldığını görüvermiş. Ama sistem Chantal''in çok hoşuna gittiği için bu seferde yine iki kat üst birimde görev yapan Dmatshu''yu eklemiş. Dmatshu etine dolgun, yeşil gözlü giyimde dekolteye önem veren hatta teşhirci denebilecek şekilde giyinen güzelliğinin farkında olan bir bayan. Dmatshu''da talebi kabul etmiş. Bir iki havadan sudan sohbetten sonra Chantal, Dmatshu''dan da iş çıkmayacağı kanaatine sahip olup bir çırpıda soruvermiş. Bana nü fotoğrafının gönderir misin diye. Kapının yüzüne çarpılma hızına yakın bir hızla MSN''de kaybolmuş Dmatshu. Erkek sohbetlerinde ben MSN''den şöyle hatun düşürdüm takla attım, kedi yakaladım diyenlerin laflarına inanmamaya başlamış Chantal. Dmatshu''nun ardından Desttilla''yı eklemiş. Desttilla'' da sohbet ortamlarında oldukça rahat birisiymiş. Desttilla''da ilginçtir hemen talebi kabul etmiş başlamışlar yazışmaya. Desttilla, Chantal''e lafı fazla gevelememesini eğer konu sanal seks ve benzeri bir ey olacaksa hiç boşuna yazmamasını söylemiş. Bu lafın üzerine yazılacak bir şey kalmamış sanal alemde. Chantal''ın elinde kala kalmış bir tane adres. Adres Fillaayo''ya ait. Fillaayo oldukça ciddi, ilişkilerinde seçici ve mesafeli, fazla güzel olmayan sadece şık giyinmeye özen gösteren biraz da olgun bir bayan. Neden beni ekledin, niye ekledin, nereden buldun adresimi, sen kimsin diye Tmorko görünümlü Chantal''i baya uğraştırmış. Zararsız olduğunu ispatlamak, yazmasını sağlamak adına iki ay gibi bir süre uğraşmış Tmorko görünümlü Chantal. Chantal aradığını dışında başak bir sohbet türü ile karşı karşıya kalmıştı. Neredeyse psikologluk yapmaya başlamıştı. Sohbetin ekseni Fillaayo''nun erkek arkadaşı ile yaşadığı duygusal olgular üzerine gelişiyordu. Tüm bu yazışmaların neticesinde Chantal, sakin görünümlü Fillaayo''nun aslında hiç de sakin olmadığı, hatta insanı bunaltacak kadar sıkıcı, baskıcı olduğunu görmüştü. Chantal''in anlamadığı noktaların başında nasıl oluyor da bir bayan hiç ama hiç tanımadığı birine özel dosyalarını bir bir açıyordu. Hiç mi hiç aklı almıyordu. Oysa Chantal kendisine gelen her ekleme talebini çok ince eleyip sık dokuyordu. Görünümünü değiştiren bilinmeyen kişi sevgilisi olabilirdi. Neden huzursuzluk yaşasın ki. Neden evde boş yatakta tek başına yatsı ki. Yedekleme yapmadan böyle bir riske girmenin hiçbir anlamı yok diye düşündü. Akıllı olmak gerekiyordu. Ama Fillaayo neredeyse tüm hayatını satırlara dökmüş üstüne üstelik ikinci haftanın sonuna doğru GSM numarasını vermişti. Fillaayo''nun GSM numarası zaten iş gereği Chantal''de vardı. Normal şartlarda hiç aramadığı numarayı kontrol ettiğinde doğru olduğunu gördü. Geri kafalı olduğunu düşündü. Erkek başına telefon numarasını öylesine tanıştığı hele nette tanıştığı hiçbir bayan vermemişti. Ne olur ne olmaz diye. Ancak Fillaayo vermişti ve istediğin saatte arayabilirsin diye de eklemişti. Telefon numarasının verilmesini takip eden hafta Fillaayo profil resmini değiştirmiş sırt üstü yatan, göğüsleri açık ve iki bacağını kalçalarını gösteri şekilde kalçalarına paralel bir şekilde havaya kaldırmış bir resim koymuştu. Chantal son üç aydır beklediği bu fırsatı kaçımamış, Fillaayo''ya resme bayıldığını söylemiş. Fillaayo''da cevaben resmi Tmorko için koyduğunu söylemiş. Ardından hemen sormuş. Parlak ve ince çorap sever misin diye. Hayretler içerisinde kalan Tmorko görünümlü Chantal kendisine yazanın Fillaayo mı yoksa makinenin başına oturmuş başka biri olup olmadığını anlamak için 10 dakika WC molası isteyip, merdivenleri beşer beşer zıplayarak iki kat üste uçarak varmış. Fillaayo''nun odasında kendisinden başka kimsecikler yokmuş. Chantal selam vermiş, hal hatır sormuş. Fillaayo da Chantal''i bir bardak çayını içmesi için davet etmiş. Chantal durumu algılayabilmek için olur dediğinde Fillaayo çay getirmek için masadan kalktığında Chantal, Fillaayo''nun desenli, ince ve parlak çorapları ile karşı karşıya gelmiş. Heyecanını bastırmaya bir an önce çayını içip tekrar Tmorko''nun ruhuna girebilmek için can atmaya başlamış. Fillaayo''nun sürekli gözleri ile ekranı kontrol etmesi Chantal''i huzursuz etse de Chantal''in çalan cep telefonu sıkıntıyı çözecek avantaja dönüşüvermiş. Chantal müsaade isteyerek hemen odayı terk etmiş. Telefondaki arkadaşına da iş çıkışı buluşalım diyerek savuşturmuş doğruca makinenin başına. 
- Kusura bakma beklettim. WC''de biraz sıra vardı da… (Ne doğalgaz satış bürosuyla mı karıştırdın. Bakşka bahane bulsaydın ya… Neyse nette yalan bu kadar oluyor nasıl olsa yüzün gözüküyor ya)
- Önemli değil
- Çorap diyordun, bence de çorap önemli
- Evet
- Statü göstergesi bence
- Ne tür çorap seversin? İnce, parlak, desenli, kalın, külotlu
- Valla ben giymediğim sürece…. Seksi olsun da…
- Tahrik etsin diyorsun
- Evet, yoksa sen bugün seksi çorap mı giydin?
- Nereden bildin?
- Sadece tahmin…
- Aylardır kendini saklıyorsun. Ne telefonunu verdin ne de webcam açtın
- Webcamım yok dedim ya
- Hadi canım, kendin alamıyorsan ver adresi benden hediye olsun
- Ben alırımda, birbirimizi biraz daha tanıyalım. (Aslında tanınacak son nokta yok. Sadece izahı yok konunun. Fillaayo, Tmorko diye biri ile yazıştığını sanıyor. Chantal olduğunu bilse ne tepki gösterir acaba. )
- Desenli, ince ve parlak çoraplı iki adet bacak görmek istemez misin?
- İstemez olur muyum?
- O zaman git kendine webcam al. Sen bana yüzünü, ben de sana seksi bacaklarımı ve seksi olan diğer yerlerimi göstereyim.
- )))
- Göstermeden bana biraz anlatsana
- Aaa ben size demiyor muyum? Burası bir işyeri böyle şeyleri buradan yazma diye. Akşamları saat dokuzdan sonra bana yazar mısın canım?
- Şekerim biliyorsun daha öncede söylemiştim. Gündüz iş yerinde sürekli bilgisayarda çalışınca evde bilgisayar görmek istemiyorum.
- Seks istemiyor musun? Önce görüntülü, hoşuma gidersen buluşuruz.
- ……….
- ……….
- ……….

Konu nasıl sekse geldi bir türlü kavrayamadı Chantal. Ancak olaylarda acayip bir hızla gelişmeye ummadığı bir boyuta taşınmaya başladı. Chantal, kendisini sıkıştıran Fillaayo karşısında ne yapmalıydı. Bunu yazışmaya devam ettikçe hep birlikte göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox