Tüm davranışlar değişir. Bu
insanların davranışları için marketlerin stokları, kumaşlar ve bakteriler ve bunun gibi birçok
şey için geçerlidir. Belirli bir yöntemle tedavi edilenler belirli bir yönde
değişirken, diğer yöntemle tedavi
edilenler farklı bir şekilde değişim gösterebilir. Ya da aynı yöntemle tedavi
edilenler birbirlerinden farklı şekilde değişebilirler ya da zaman içinde
farklı şekillerde değişkenlik gösterirler. Bazen sonuçlardaki değişkenlik
bilinen bir tedaviden (örneğin) kaynaklanırken,
bir başka zamanda değişkenliğin nedeni bilinmeyebilir. Sonuçlarda
değişkenliğe yol açan faktörleri belirlerken kullanılan istatistiksel yöntemler
bu yazının konusunu oluşturur. Örneğin istatistik dersinin başarısını etkileyen
faktörleri inceleyelim. Faktörler,
derste izlenen kitap, öğretmenin
öğretme yöntemi, öğrencilerin bilişsel
düzeyi, sınav sayısı, sınav süresi,
daha önce alınan istatistik dersi sayısı, bu kurslardaki başarı notu, sınıf mevcudu, tahtanın rengi, öğrenme metodu, öğrencinin yaşı gibi olabilir. Bu faktörler
içinde birçok faktörler etkili olabilir,
bir kısmı etkisiz ya da az etkili olabilir. Burada verilen istatistiksel
yöntemler, hangi faktörlerin etkili
hangilerinin etkili olmadığını belirlemede kullanılacaktır. 1.1. ARAŞTIRMANIN
YAPISI 1.1.1. LV’s ve DV’s (Bağımsız ve Bağımlı değişkenler) Araştırmaların
temel öğeleri “Bağımlı” ve “Bağımsız” değişkenlerdir. Bağımsız değişkenler
Bağımlı değişkenlerin değerini “etkileyen” ya da “etkilemeyen” değişkenlerdir.
Bağımsız değişkenler deneysel çalışmalarda araştırmacı tarafından belirlenir ve
manupule edilir. Deneysel olmayan (gözlemsel çalışmalarda) araştırmacı
tarafından seçilir. Bağımlı değişken ölçüm yapılan değişkendir. Yukarıda
verilen örnek için, potansiyel bağımsız
değişkenler, derste okutulan kaynak
kitap, öğretmenin öğretme stili, öğrencinin bilişsel düzeyi, sınav sayısı,
daha önce alınan istatistik dersi sayısı, sınıf mevcudu, öğrencinin yaşı olsun. Bağımlı değişken
sınavlardan alınan toplam not olabilir. Burada sınavdan alınan notun (bağımlı
değişken), bağımsız değişkenlere bağlı
olduğu varsayılır. Bağımsız değişkenler düzeylere sahiptir. Her bağımsız
değişken en az iki düzeye sahip olmalıdır. Örneğin; ders kitabı iki düzeye
sahip olabilir. (bu kitap, diğer kitap)
Sınıf düzeyi üç düzeye sahip olabilir. (15, 30 ve 45 öğrenci gibi) araştırmacı
bağımsız değişkenlerin düzeylerinde sınav notları arasındaki farkı araştırır.
1.1.2. Deney nedir? İstatistiksel yöntemler verinin kaynağına göre değişmese
bile, bir çalışmadan çıkarılan
sonuçların gücü, çalışmanın deneysel mi
gözlemsel mi olduğuna bağlı olarak değişir. Deneysel çalışmalar en az 3 özellik
taşır. - Deneklerin bağımsız değişkenlerin düzeylerine rastgele atanması -
Bağımsız değişkenlerin düzeylerini belirleyebilme - İkincil değişkenleri
kontrol edebilme Bağımsız değişkenlerin düzeylerinin ne olacağına, nasıl uygulanacağına ve deneklerin bunlara ne
zaman maruz bırakılacağına ve nasıl maruz bırakılacağına araştırmacı karar
verir. Tedavinin düzeylerine hangi deneklerin atanacağı araştırmacının
rastgeleleştirme prosedürlerinden biri kullanılarak karar verilir.
Rastgeleleştirme iki amaçla
kullanılır. İlki araştırmacıdan kaynaklanan <strong>yan’ı</strong>
engellemek, ikincisi diğer faktörleri
ortalama olarak gruplarda benzer kılmak. Yani grupları homojen yapmak. Örneğin;
istatistik dersine gelen öğrencilerin motivasyonları, çalışma alışkanlıkları gibi istatistik notunu
etkileyecek birçok özellikleri birbirinden farklı olacaktır. Örneğin iki ayrı
kitabın okutulduğu iki sınıfa öğrencileri atarken para atışı yaptığımız
varsayalım. Bu yolla rastgeleleştirme yapılır ve öğrencilerin iki sınıfta da
benzer hale getirildiğini varsayarız. Yani ders başlamadan önce iki sınıf
homojendir diyebiliriz. Para atma yöntemi rastgeleleştirme için en iyi yöntem
diye düşünemeyiz. Çünkü, iki grubu eşit
sayıda denek bu yöntemle almak zordur. Denemenin tipine göre birçok
rastgeleleştirme yöntemi mevcuttur. Rastgele sayılar tablosu, bilgisayar ile rastgele sayı üretme gibi…
Bağımsız değişkenin düzeylerini belirleyebilme,
araştırmacının tedavinin düzeylerini hangi kesinlikle yapacağına karar
vermesini sağlar ve zamanlamayı kendisinin yapmasını sağlar. Araştırmacı, farklı tedavilerde, yanıtların belirli bir ortalamanın etrafında
toplanmasını ümit eder. Örnekte öncelikle öğrenciler rastgele olarak sınıflara
atanır, sonra rastgele olarak kitaplar
sınıflara atanır. Başlangıçta sınıflardaki öğrencilerin düzeylerinin birbirine
yaklaşık olarak eşit olduğu düşünülür ve var olan farklılığın kitaplardan
kaynaklandığı varsayılır. (Diğer tüm ilişkili faktörlerin kontrol altında
olduğu varsayılır.) Deneysel olmayan çalışmalarda (gözlemsel çalışmalarda) iki
kitabı takip eden iki sınıfta sınav puanları karşılaştırılabilir fakat başta
randomizasyon yapılmadığından iki sınıfın başlangıçta eşit olup olmadığı
konusunda tereddüt vardır. İkincil değişkenlerin kontrol altında tutulmak
istenmesinin nedeni, ortaya çıkacak
değişkenliğin sadece denemeden ortaya çıkmasını sağlamaktır. İkincil
değişkenleri kontrol etmenin birçok yolu vardır.
Örneğin; iki sınıfa da aynı
öğretmeni vermek, dersi günün aynı
saatlerinde vermek, aynı soruları sormak
vb. gibi… İkinci yol rastgeleliği kullanarak gruplarda ikincil değişkenleri
benzer kılmak ve etkilerinin ortalama aynı olduğunu varsaymak. Örneğin; farklı
sınıflar oluşturup bunlar bir günün çeşitli saatlerinde ders yaparsa ve bu
sınıflara rastgele olarak bu iki kitap atanırsa, kullanılan sınıfın ve zamanın etkisi iki
kitap grubunda benzer sayılabilir. Üçüncü yol,
ikincil değişkenleri kontrol altına almak ve gruplarda eşitlemektir.
Örneğin dört sınıf varsa, iki tanesi
sabah 2 tanesi öğleden sonra eğitim görecekse,
birinci kitaplar bir sabah sınıfında ve bir öğleden sonra sınıfında
okutulur. Sonuncu yol, ilgili ikincil
değişkeni bağımsız değişken olarak almaktır. Bir grup ikincil değişken, araştırmacı ya da denek farkında olduğu
durumda meydana gelir. Araştırmacı bazen bağımsız değişkenlerin düzeylerini
(lehine ya da aleyhine) belirleyebilir. Bu durumda “tek kör” ya da “çift kör”
deneme uygulanmalıdır. Denekler gruplara rastgele atandıysa, araştırmacı tedavileri kontrollü olarak daha
önceden belirlenen zamanda ve şekilde verdiyse,
tüm ikincil değişkenler kontrol edildiyse, gruplar arasında oluşan farklılık bağımlı
değişkenden kaynaklanıyor, çünkü
sistematik değişkenlik yaratacak bir etken yok denilebilir. Eğer bir çalışmada
birçok bağımsız değişken varsa, sadece
bir tanesi bile araştırmacı tarafından manupüle ediliyorsa ona deneysel çalışma
denir. Hiçbir açıklayıcı değişkeni manupüle edilemeyen çalışmalara
“gözlemsel, karelasyonel ya da deneysel
olmayan” çalışma denir. Tüm değişkenler değil bir kısmı manupüle ediliyorsa
“yarı deneysel” çalışmalar adını alır.
Örneğin; iki sınıfımız
olsun, iki kitap bu sınıflara rastgele
atansın. Bu durumda çalışma “yarı deneysel”dir. Ancak deneklerde sınıflara
rastgele atandığında tam deneysel olur. Çalışma tüm yönleriyle çok iyi
tasarlanmış bir deneysel çalışmada olsa,
bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişki, deney bir yandan daha fazla kez tekrarlanıp
sonuçlar elde edilmediği sürece şüphelidir. Deney tekrarlanır ve benzer
sonuçlar bulunduktan sonra araştırmacı değişkenler arasındaki nedensel ilişkiye
inanabilir. 1.1.3. Deneysel Çalışma Değilse Nedir? Denekler gruplara rastgele
atanmıyorsa, bağımsız değişkenlerden
biri bile manupüle edilemiyorsa, ikincil
değişkenler kontrol edilmiyorsa, bu
çalışma deneysel bir çalışma değildir ve araştırmacı bağımlı değişkendeki
değişikliğin bağımsız değişkenin düzeylerinden kaynaklandığını söyleyemez. Araştırmacı
sadece bağımlı değişkendeki değişikliğin,
değişkenin düzeyleri ile ilişkili olabileceğini söyleyebilir. Yorum
üçüncü değişken / değişkenlerin varlığı nedeniyle sınırlıdır. Bunlar kontrol
edilmezse bağımlı değişkenin sonuçlarını değiştirebilir. Daha da kötüsü, ikincil değişkenlerdeki bazı değişiklikler
bağımsız değişkenin sonuçlarını çok değiştirebilir. (İkincil değişkenin
değerleri bağımsız değişken için etki karıştırıcı ise) ve bağımsız değişken mi
yoksa ikincil değişkenler mi bağımlı değişkendeki değişimin nedenini
belirlenemez. Bağımlı değişkendeki değişiklik,
aslında ikincil değişkenler farklı olduğu için oluşuyor olabilir.
Örneğin iki ayrı kitabı iki ayrı
öğretmen okutuyorsa, sınıfların sınav
notları arasındaki farklılık kitaplardan mı,
öğretmenlerden mi kaynaklanıyor,
tam olarak belirlenemez. İstatistiksel yöntemler çalışmanın bu
yönleriyle ilgilenmez. Sonuçları sadece sayılara dayalı olarak verir. Bu
nedenle deney düzeni dikkatli yapılmalıdır. 1.1.4. Dizayn ve Analiz Arasındaki
İlişki Çalışmanın dizaynı ve kullanılacak istatistiksel yöntem arasında
neredeyse birebir ilişki vardır. Elbette ki ilk adım çalışmayı planlamaktır.
Bir çoğumuz hangi analiz yönteminin kullanılacağını bilmeden sadece verilerini
toplayan araştırmacılara rastlamışızdır. <br><br>Yöntemin seçimi
birçok kritere bağlıdır. Birincisi bağımlı değişkenin ölçüm tipidir. Bazı
yöntemler bağımlı değişken sürekli,
bazıları nominal, bazıları
ordinal iken uygundur. Bir diğer kriter karşılaştırmanın kaç düzeyde (bir, iki,
üç, +) yapılacağıdır. Üçüncü
kriter, bir mi birden çok mu bağımsız
değişken olduğudur. Dördüncü kriter,
kovariate olarak adlandırılan potansiyel değişkenlerin varlığıdır.
Bunların etkisi analiz yoluyla nötr hale getirilmelidir. Beşinci kriter
tedavinin düzeylerinin rastgele mi seçildiğidir. Bunlar ve kitabın ileriki
bölümlerinde anlatılacak kriterler analiz tipini belirlemekte kullanılır.
Yöntemin seçimi birçok kritere
bağlıdır. Birincisi bağımlı değişkenin ölçüm tipidir. Bazı yöntemler bağımlı
değişken sürekli, bazıları nominal, bazıları ordinal iken uygundur. Bir diğer
kriter karşılaştırmanın kaç düzeyde (bir,
iki, üç, +) yapılacağıdır. Üçüncü kriter, bir mi birden çok mu bağımsız değişken
olduğudur. Dördüncü kriter, kovariate
olarak adlandırılan potansiyel değişkenlerin varlığıdır. Bunların etkisi analiz
yoluyla nötr hale getirilmelidir. Beşinci kriter tedavinin düzeylerinin
rastgele mi seçildiğidir. Bunlar ve kitabın ileriki bölümlerinde anlatılacak
kriterler analiz tipini belirlemekte kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder