Bir tüketici, 2.5 TL'lık kulp ve İstikbal Mobilya

Firmalarla ilgili yazılarımda genel olarak müşteri memnuniyetini geri planda tutanları ele almaktayım. Son 5 yıldır dilimde pelesenk olan “en iyi firma alışveriş yapmadığın firmadır” cümleyi yakın zamanda slogan olarak bloglarımda ve sosyal paylaşım sitelerimde kullanacağımı düşünüyorum.

Türkiye gibi bir ülkede tüketici olabilmek gerçekten çok zor bir durum. Çalışma hayatı belli. Kazançlar ortada. Benim olmadığı gibi herkesin sokağa atacak parası yok. Hoş sayamayacak kadar param olsa yine sokağa atmam da… Tüketicilerin parasını sokağa attıran bazı firmalar var.

Ticari hayatta var olan birçok büyük firma var. Edindiğim izlenime göre bu firmaların sektörde iz bırakabilmesi için bazı yollardan geçmeleri gerekiyor. Taraf olmak, toplumun bir tarafına yaslanmak, onlardan güç almak ya da bir tarafa yakın imajı vermek bunlardan bir tanesi olsa gerek.

Pekala, ben alışveriş yaparken nelere dikkat ediyorum. Birinci tercihim, her tüketici gibi kolay yoldan kazandığım kazancımı ucuz mal alarak heba olmasıdır. Hani hep derler ya; hiç kimse kaliteyi daha ucuza yapamaz diye. Firmanın kurumsal kimliğine bakıyorum, müşteri hizmetlerinin olup olmadığı, ürünün sağlamlığı ve estetiği. Ürün bedeli de elbette değerlendirmelerin arasındaki yerini alıyor. Kaliteli, markalı alacağız diye de iki kat fiyat vermenin de bir anlamı yok.

Gelelim yazının konusu olan firmaya. Hepimizin yakından tanıdığı, gazetelerde ve televizyonlarda sürekli reklamları dönen ve bir Anadolu Kaplanı olarak lanse edilen İSTİKBAL. Birkaç yıl önce Ankara İstikbal bayisinden genç odası takımı aldım. Dört haneli bir ödeme gerçekleştirdim. Ürün emsallerine göre sağlamlık, estetik açısından gayet iyi, fiyat olarak ise biraz yukarıda idi. Ürünün kendisi sağlam dedik ya, gardrop kulpları ise şekilli ancak oldukça kötü bir plastik enjeksiyon ürünü. Haliyle çocuk kullandığı ve 3 parçalı bir kulp olduğu için dönem dönem kırılıyor. (Sanırım sert plastik olduğu için)

Ankara’da servise gittim, kulp ya 1.35 TL ya da 1.85 TL arasında iki tane satın aldım. Eski ve kırılanlar ile değiştirdim. Daha sonra işim gereği başka bir şehre taşındım. Kulp tekrar kırıldı. Doğruca İstikbal servisine gittim. Ürünün fiyatı 10 TL. neredeyse şok geçirecektim. Servise durumu anlattım. Yaklaşık 9-10 ay önce ben bunu şu fiyat aralığında satın almıştım dedim. Nafile. Servis bana ister al ister alma muamelesi yaptı.

Bunun üzerine müşteri hizmetlerini aradım ve durumu özetledim. Bana servis fiyat listelerinin fabrikadan geldiğini ve bizim bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok diyerek görüşmeyi sonlandırdılar. Bunun üzerine ürünün fotoğraflarını çekerek İstikbal’in çeşitli illerdeki mağazalarına gönderip fiyat araştırması yaptım. Gelen fiyata inanmak mümkün değil, ürünün bedeli 2.5 TL.

Kurumsal kimlik sahibi olduğuna inandığım İSTİKBAL mağazaları veya servisleri arasında fiyat farkı var. Demek ki bu marka ürün alırken diğer illerde araştırma yapıp hangi bayi daha ucuza veriyorsa oradan almak lazım. Olay böyle olunca haksızlığa uğradığımı düşünerek Kayseri İstikbal Fabrikasını aradım. Santrali aşamadım. Telefona çıkan müşteri dilini bilmeyen kişi beni bir yere bağlayamadı. İlla müşteri hizmetlerini arayın diyerek, beni dinlememe ısrarını devam ettirdi. Oysa ki kendisine sorunu MH ile çözemediğimi onun için fabrikayı aradığımı söyledim. Sonuç; telefonu bağlamadı. Bunun üzerine BOYDAK Holding merkezini aradım. Beni yetkili ve etkili birine bağladılar. Konuyu, telefonumu aldı ve döneceğini söyledi. Aradaaaaann günler geçti. Telefonda tık yok. Ne arayan var ne soran. Bir kulp peşinde kaybolan koskoca İSTİKBAL…

Dayanamadım, ben aradım, yetkili ve etkili kişiyi. Hani beni arayacaktın dedim. Bahane çok, iş gezilerim vardı, burası başka birim falan filan. Hatta bana sen aldığın o ürünü gerçekten İSTİKBAL’den mi aldın, elinde fatura var mı diye sordu. Bu kadarına da pes doğrusu…

Adam aslında haklı, ben bu genç odasını Kenya’dan Massaimara Furniture’den aldım. Kulp kırılınca da İstikbal’e müracaat ettim. Vay anasına bakış açısına bakın. Dört haneli ödeme yapın, ürün ortada, her yerinde İstikbal yazıyor. Adam bana bir kulp için faturan var mı diye soruyor. Helal sana İstikbal çalışanı. Sana ödenen maaşı sonuna kadar hak ediyorsun. Sanırım sana o maaşı ödeyenler tüketiciye böyle davranasın diye bu maaşı ödüyorlar. Ya da sen, çalıştığın kurumun bayrağını iyi sallayamıyorsun. Birilerinin yıllarca tırmalayıp, didindiği bugünlere getirdiği firmasını benim gözümde sıfıra düşürüyorsun.

Son olarak bu kişiye dedim ki, bu saatten sonra bana o kulplardan bana bedava 100 adet de versen, İstikbal benim için bitmiştir. Bundan böyle kendi çekirdek ailem, akraba ve dost çevremde sizden alışveriş yapan olmaz dedim. Siz bilirsiniz dedi. Elbette, ben bileceğim. Eğer bir hakkım varsa, çalışan olarak sana ve İstikbal firmasına helal etmiyorum.

Not: Kulp işini nasıl çözdüğümü düşünenler olabilir, K….. firmasına gittim, tanesi 1.50 TL’den 3 adet kulp aldım. Eskisinden de daha güzel oldu. Yanı sıra takımın çeşitli yerlerinde yapışık, çakılı İstikbal yazan etiketlerinin tamamını söktüm, ürününün arkasında duramadığı için o etiketlerin orada durmasına da gerek yok. İlk fırsatta da takımı da değiştireceğim.

Yolun açık olsun İSTİKBAL. Bir daha karşılaşmamak üzere…

Not: Kaynak gösterilerek paylaşılabilir.