Neden sürekli Ah AVEA vah AVEA diye yazıyorum?
AVEA firması ortalarda yokken, dört adet GSM operatörü vardı. Turkcell, Telsim, Aria ve Aycell. Sektördeki rekabet Turkcell ve Telsim arasında yoğun bir şekilde yaşanmaktaydı. Aria ve Aycell ise yoğun reklam kampanyaları yapıyor ve var olma savaşı veriyorlardı. Aslında Aria sektöre güzel bir giriş yapmış ancak kullandığı ve bana göre hatalı olan reklam strateji nedeniyle baya sıkıntılı günler yaşadığını tahmin ediyorum. Zaten sonrasında da Aria ile Aycell birleşip Avea adını aldı.
Cep telefonu ile ilk tanıştığım zaman kurumsal kimliğine güvendiğim Turkcell’i tercih etmiştim. 532/235 .. .. ile başlayan bir numara kullanıyordum.
Ankara’da çok sevdiğim bir bayii bana kontörlü hat hediye etti. Birçok avantajı olduğunu bahsetti. Turkcell hat kullanıyorum ya, basit fındıkkabuğunu doldurmayacak bir sebepten ötürü Turkcelli bırakarak Aria hattı kullanmaya başladım. Aslında gayette iyiydi. Güzel kampanyaları vardı. Sonra bahsettiğim gibi iki firma birleşti ve AVEA adını aldı. Aycell ve Aria. A ve A.
Ne kadar bir süre kullandım bilmiyorum ama sanırım 10 yıl olmuştur. Sadık bir müşteri olarak tıkır tıkır paraları ödedim. Son olarak 30 ya da 35 TL lik bir kampanya ile kullanmaya devam ediyordum ki, o talihsiz olay başıma geldi.
Bayram günüydü. Bir işimden dolayı memlekete bayramın 2. günü gidecektim. Evde oturmuş, sıkıntıdan oflayıp puflayıp dururken, mailime gelen ödeme tablosunu kontrol ediyordum. Bir de ne göreyim. Avea için yapılan otomatik ödeme 105 TL gözüküyor. Şaşırdım, bir mana veremedim. 444’lü bir havayolunun telefonunu aramıştım. Ama uzun boylu konuşmadım. Hani gelsin gelsin artıdan 10 Tl gelsin. Hemen Avea müşteri hizmetlerini aradım. İlkinde bir cevap alamadım. Sonra bir daha. Bir daha. En sonunda müşteri temsilcisi bana; siz kendinize bir hediye almışsınız dedi. Aradaki fark ondan kaynaklanıyor dedi. Bu tsunami de nereden çıkmıştı böylesine? Markalı telefonlar pahalı diye Çin telefonu kullanan ben, kendime sonradan markasını öğrendiğim 24 ay 75 TL taksitle HTC Desireydi galiba cihaz almışım. Ama benim haberim yok. Elbette hemen itiraz ettim. Avea MT bana iki gün içerinde döneceklerini söylediler. Ne dönen, ne arayan var. Ben aradım. Cevap yok. Ben arıyorum, MT yuvarlak konuşuyor. Ben aramaya devam ediyorum, MT cevap yok.
Yirmi ikinci günün sonunda faturama yansıtılmak üzere kendime bu cihazı aldığımı söylediler. TC no, anne adı, baba adı, doğum tarihi ve imzanın da tuttuğunu söylediler. Üstelik ben bu cihazı Afyon’da almışım. He Ankara’daki teknoloji firmaları bitti, hiç birinin elinde cihaz kalmadı, ben kalktım ta Afyon’a gittim ve cihazı satın aldım geldim.
Neyse ki dedikleri saatte kendimin Ankara’da olduğunu ispatlayan kamera kayıtlarına ulaştım. 11.30’da Ankara olan ben 11.55 civarı Afyon’da. Işınlamayı ben buldum diyecem ama kocaman bir yalan olur her halde. Yirmi iki gün annemden emdiğim sütü bana zehir eden Avea, istersem cihazı satan şirketle de görüşebileceğimi söyleyip bana bilgilerini verdiler, Parayı öde diyerek.
Aslında firmayı aramayacaktım ama merakıma yenildim ve aradım. Durumu kısaca izah ederek yetkili ile görüşmek istediğimi söyledim. Bana demesinler mi ki; o cihazı alan sendin. Telefonda beni nasıl tanıdığını şaşırarak sordum. Beni nasıl tanıdınız? Bayan bana sesinden tanıtım dedi. Vay anasına… Kendisine sordum, ben kel miyim, kıvırcık saçlı mıyım, şişman mı zayıf mıyım, her hangi bir aksesuar (özlük gibi) takıyor muyum, göbeğim var mı yok mu? Telefon şaaaak diye suratımda patladı. Tekrar aradım, bu sefer bir bay açtı. O da bana cihazı benim aldığımı söyledi. Kamera var mı diye sordum. Var dedi. Baktınız mı kayıtlara dedim. O gün çalışmıyordu dediler.
Çal çal oyna.
Biri çamuru attı üstüme, çıksın diye çabalıyorum.
Baya uzun oldu. Biliyorum sıkıldınız. Elimden geldiği kadar özet geçmeye çalıştım. Tüm ısrarlarıma rağmen Avea firması beni suçlamayı sürdürdü. Oysaki ben şunu beklerdim. Biz bir inceleme yapalım, size dönelim diyebilirlerdi. Bunlar bir operatör, satın aldığım cihaza bir sim kart mutlaka takıldı. Bakın bakalım o telefona hangi kart takıldı. Arayın, sorun bu cihazı nasıl hangi koşullarda aldın diye. Eğer ben suçlu isem, kesim kafamı. Değilsem de Sezarın hakkı Sezara olmalı.
Ticari işlerimi sürdürdüğüm hattımı Avea firmasına zorla iptal ettirdim. Tüm akraba ve eş dost han hamam herkese anlatmak zorunda kaldım. Dedim, böyle böyle.
Savcılığa gittim, suç duyurusunda bulundum. İnternette saatlerce araştırma yaptım. Benim gibi onlarca insan vardı. Neyse Avea sonradan bana TC numarasının, imzamın vb bilgilerin tutmadığını söyledi. Pekala baştan nereye batkınızda her şey tutuyor dediniz. Madem ki o cihazı ben almadım, acaba o bayii o gün kaç tane o şekilde cihaz satışı yaptı araştırdınız mı? 10 yıllık hat gitti, sinir stres yaşadım, bir yanıma kaçtı. Siz bir firma olarak güvenlik zafiyeti yaşayın, beni hırsız tutun, sonrasında da kusura bakmayın. Oldu, şekerim, hiç bakar mıyım? Şimdi savcılık sonuçlarını bekliyorum, dava açmak için.
Ömrümün yettiği yere kadar da ah Avea vah Avea diye yazmaya devam edeceğim. Ta ki AVEA benden gerçek bir özür dileyinceye kadar.
İşte Ah Avea Vah Avea’nın özetinin özeti olan hikayesi bu işte…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder