Ortaya Karışık

Her telden, her demden hikayeler, yazılar

12 Temmuz 2014 Cumartesi

İcatlar - 2 (Nasıl bulundu? Kim buldu?)


ELEKTRİK ISITICILI ÜTÜ: 1882’ de Henry Seely, elektrik ısıtıcılı ütüyü geliştirdi. İlk ütüler, içine kor halinde kömür konularak ısıtılırdı. Seely’ nin ütüsünün içinde ise elektrikli bir ısıtıcı bulunuyordu. Böylece ütü, zor kullanılan bir ev aleti olmaktan çıkmıştı.

ÜTÜ MASASI: Ütü yaparken yeterince iyi sonuç alamamaktan şikayetçi olan Afrikalı Sarah Boone adlı bir ev kadını, 1892 yılında kendisi için bir ütü masası geliştirdi. Böylece tarihin ilk ütü masası ortaya çıkmış oldu.

ELEKTRİKLİ SÜPÜRGE: 1901’ de Hubert Booth, elektrikli süpürgeyi icat etti. Booth’ un elektrikli süpürgesi o kadar büyüktü ki atlı bir arabayla çekilmesi gerekiyordu. Fakat süpürgenin performansı gayet iyiydi; öyle ki İngiliz Kralı VII. Edward taç giyme töreninden önce salondaki halının bu süpürge ile temizlenmesini istemişti.

ELEKTRİKLİ BUZDOLABI: İlk elektrikli buzdolabı, Karl Linde tarafından 1877’ de geliştirildi. Yiyeceklerin bozulmadan saklanabilmesi için gereken, ortamın soğuk olması koşulu, ilk defa Karl Linde tarafından yapay olarak sağlanmıştı. Linde’ nin cihazı, yiyecek kabininin arkasına freon gazı yerine metil ether adlı son derece patlayıcı bir gaz pompalıyordu. Bu yüzden pek yaygınlaşmadı. Freon gazı kullanılan ilk buzdolabını ise Balzer Von Platen ve Carl Munters birlikte tasarlamıştı.

BULAŞIK MAKİNESİ: 1889’ da W. A. Cockran adındaki maharetli kadın mucit, tarihin ilk elektrikle çalışan ilk bulaşık makinesini üretti. Sistem çok basitti. Bir fiskiye, boru yardımıyla gelen tazyikli suyu tabakların üzerine eşit dağıtıyor ve bulaşıkları temizliyordu.

ÇAMAŞIR MAKİNESİ: 1906’ da Ala Fischer, çamaşır makinesini icat etti. Makinenin içine yatay olarak yerleştirilmiş metal tambura kirli çamaşırlar konuluyordu. Tambur, elektrik yardımıyla döndürülüyor ve hareket sırasında çamaşırlar sürekli suyla temas ederek temizlenmiş oluyordu. İlk kurutuculu çamaşır makinesi ise 1924’ te üretildi. Çamaşır makineleri sürekli gelişerek günümüzdeki halini aldı. 

TERMOS: 1906’ da İskoçyalı J. Dewar, termos adını verdiği ve içine konulan sıvının ısısını koruyan, iç içe geçmiş iki kaptan oluşan bir sistem geliştirdi. Tarihin en popüler icatlarından birisi olan termos sayesinde piknik yapmak, insanoğlu için daha da keyifli bir hal almaya başladı.

BLENDER: Stephen Poplawski, termos benzeri cam bir kutunun tabanına metal, dönen bir bıçak  koyarak blender fikrini ilk ortaya atan kişidir. 1932’ de bu fikrini tasarım haline dönüştürmeyi başarmıştır. 1935’ te Fred Waring ve Frederick Osus adlı iki girişimci dostu, Poplawski’ nin fikrini geliştirerek büyük bir ticari başarı kazanmışlardır.

ATAŞ: 1900’ de Johann Vaaler, kağıtları sıkıca tutabilmek için,iç içe geçmiş iki halkadan oluşan, metal bir telden ibaret orijinal bir ürün tasarladı. Vaaler’ in “Ataş” adını verdiği bu tasarım bugüne değin hemen hemen hiç değişmemiştir.

KALEMTIRAŞ: Bugün okur yazar hemen hemen herkesin evinde, çekmecesinde bulunan kalemtıraş Amerikalı John Lee Love tarafından 1897’ de icat edildi. İlk üretimi bildiğimiz taşınabilir şekliyle tasarlanan kalemtıraş daha sonraki yıllarda geliştirildi.

KURŞUNKALEM: Kurşunkalemin bugün bildiğimiz şeklini Fransız kimyacı Nicolas Conte vermiştir. Kil ve graphite karışımını yakıp tahtadan silindir çubuklar içine koyan Conte; 1795’ te patentini almıştır. İlk kurşunkalem fabrikasını ise 1861’ de Eberhard Faber, New York’ ta kurmuştur.

BİLYE UÇLU TÜKENMEZKALEM: 1938’ de Macar mucit Lazlo Biro, biro da denilen, günlük hayatımızın vazgeçilmez parçası olan bilye uçlu tükenmezkalemin hayata geçmesini sağladı. Tükenmezkalem, öncelikle yüksek basınca maruz pilotların kullanması için üretilmişti. Zamanla kolay kullanımından dolayı geniş kitlelere ulaştı.

DOLMAKALEM: 1935’ te Fransız Jules Fagart, tekrar doldurulabilen dolmakalemi geliştirdi. Bugün bizlere bir parça nostalji gibi görünse de dolmakalemler, pek çok insan için hala önemli yazı araçlarından biridir.

SİLGİ: Silgiyi ilk defa 1736’ da Avrupa’ ya getiren, Fransız kaşif ve bilim adamı Charles Marie de la Condamine’ dir. Bu aslında, Güney Amerika’ da yerli kabilelerin oyun için ve tavuk tüyü gibi şeyleri vücutlarına yapıştırmak için kullandıkları bir maddeydi. Avrupalılar bunu kullandı fakat bir süre sonra çürüdüğü için kullanışlı olmadı. 1839’ da Charles Goodyear, kauçuğu işlemenin ve dayanıklı kılmanın yolunu buldu. Bugün kullandığımız silgilere şekil vermiş oldu.

DAKSİL: 1951’ de Bette Nesmint Graham, daksili icat etti. Dallaslı sekreter Graham, bugün ofislerimizde hepimizin sık sık ihtiyaç duyduğu hatalı metinlerin üzerini ince beyaz tabakayla kapatan yazı düzelticiyi ilk olarak evinin mutfağında blender ile sıvı hale getirdiği kağıt olarak üretmiştir.  

RAPTİYE: Raptiye, ilk defa Amerikalı Edwin Moore tarafından kiralık bir odada üretildi. Bir gün önce yaptığını ertesi gün satan Moore, Eastman Kodak Company’ den büyük bir sipariş alınca 1904’ te Moore Raptiye Şirketi’ ni kurdu. Şirketi hala küçük şeylerin üretimine devam etmektedir.

FOTOKOPİ MAKİNESİ: Bugün kullandığımız fotokopi makineleri ilk olarak 1942’ de Chester Carlson tarafından geliştirilmiştir. Amerikalı mucit Chester Carlson, 1938’ de de elektrostatik fotokopi makinesini icat eden kişidir. Fotokopi makineleri sayesinde gerekli dokümanları çoğaltmak kolaylaşmış oluyordu. Bu da büyük bir işgücü kazanımı anlamına gelmekteydi.

MÜREKKEP: Kağıdın icadıyla paralel kullanılan mürekkep, Çinliler tarafından bulunup geliştirildi. MS 400’ de yaklaşık olarak bugün kullandığımız halini aldı. Renk pigmentleri veya boyar maddelerin sıvıda çözündürülmesiyle elde edilen mürekkebin ilk dönemlerdeki hammaddesi ise yanmış çam odunu, kuzu yağı, eşek derisi jölesi ve miskti.

PARŞÖMEN: Eski Mısır firavunlarından biri Anadolu’ ya papirüs vermeyi reddedince, parşömenin hikayesi başlar. Anadolu’ daki Bergama kitaplığının İskenderiye’ ye rakip olmasından rahatsız olununca papirüs gönderimi durmuştur. Bergama hükümdarı, koyun ya da keçi derisinden papirüsün yerini tutacak ve yazı yazmaya uygun bir madde hazırlanması istedi. Yunanca “Pergament” adını taşıyan parşömen böylece doğdu.

YAPIŞKAN BANT: 1921’ de Amerikalı R. Drew, yapışkan bant fikrini ortaya attı. Avrupa’ da “seloteyp” adıyla piyasaya sürülen bu bandın bir yüzü, “selüloz” adı verilen ve yapışkan olan saydam bir plastik şeritten oluşuyordu.

TUTKAL: Tutkal ilk olarak 1750’ de İngiltere’ de yapıldı. Tutkal önceleri balıktan elde edilmiş, daha sonraları plastik, hayvan kemikleri, nişasta, süt proteinlerinden elde edilen türevleri ile yaygınlaşmaya başlamıştır.  

YANGIN SÖNDÜRÜCÜ: 1816’ da George Manby, yangın söndürmeye yönelik bir sistem geliştirerek ilk yangın söndürücünün temellerini atmış oldu. Alet, su içeren metal bir silindirden oluşuyordu. İçindeki su, sıkıştırılmış hava yardımıyla dışarıya püskürtülüyordu.

KİMYASAL YANGIN SÖNDÜRÜCÜ: 1905’ te Alexander Laurent, kimyasal yangın söndürücüyü geliştirdi. Yangına suyla müdahale etmek her zaman doğru bir yol değildi, bu yüzden Laurent, bir kimyasal karışımı geliştirerek suyun yangın söndürmedeki zararlarını da yok etmiş oluyordu.

DİKENLİ TEL: 1867’ de Lucien B. Smith, tarihteki ilk dikenli teli üretti. Teksas’ ta yaşayan büyük toprak sahiplerinin sayısı artmaya başlayınca sınırlar birbirine yaklaşmaya başlamıştı. İşte bu ihtiyaçtan hareketle kendisi de bir çiftçi olan Smith, sınırları belirlemek ve yabancıların girişinin önüne geçebilmek için tarihteki ilk dikenli teli üretmiştir.

DİKKAT: İçerik izin alınmak ya da açık kaynak belirtilmek sureti ile kullanılabilir. 

Osman Han ARSLAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox