Ortaya Karışık

Her telden, her demden hikayeler, yazılar

5 Ocak 2017 Perşembe

Babalık Testi Yasal Zorunluluk Olmalı



Çok fazla TV seyretme alışkanlığım olmasa da seyrettiğim nadir zamanlar oluyor. Yine bu nadir zamanların birisinde Atv kanalında haftaiçi hergün yayımlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programına denk geldim. Program başlı başına fenomen. Müge Anlı başta olmak üzere tüm ekip bir harika. Güzel de iş çıkarıyorlar.

Denk geldiğim gün programa bir amca ile bir ninemiz katılıyor. Torunlarından bir tanesinin babasının kendi çocukları olup olmadığını öğrenmek istiyorlar. Amcamın hayatı zaten bir hikaye. Abisinin vefatı sonrası yengesi ile evlenmek zorunda kalmış ve abisinin çocuklarına babalık yapmış. Bu çocuklardan birini evlendiriyorlar. Ancak adam karısı tarafından aldatılıyor. Kadın bu olayla kalmıyor, komşu erkekleri ile takılmaya ve çocuk yapmaya devam ediyor. Mahkemede boşanma sürecinde kayınpederine çocuklardan bir tanesinin torunu olmadığını babasının başka bir kişi olduğu söylüyor. Programdan anladığım kadarı ile bir miktar çocuk var. Çocukların babası kimler biraz karışık. Dolayısıyla amcam programa katılarak kim kendi torunu kim değil öğrenmek istiyor. Bu arada amcanın çocuğu da vefat etmiş. Programdan anladığım kabaca bunlar. Kadın bugün (05/01/2017) programa canlı olarak katılıyor. Çocukların babasının kimler olduğunu söylüyor ama aynı zaman dilimlerinde farklı erkeklerle birlikte olduğu için de emin değil.

Programı seyrederken eskilerden gazetelerde okuduğum ve sağdan soldan duyduğum bazı olaylar aklıma geldi. Sanırım İzmir’li bir doktor vardı. Yıllarca büyüttüğü, emek harcadığı, evladım diye bağrına bastığı iki çocuğun kendisinin olmadığını yıllar sonra öğrenmişti. Hastalıklarında başını bekleyen, uykusuz kalan, her dertlerine koşan, tatillerde mutlulukları paylaşan doktorun durumunu siz düşünün. Öğrenmişti ama yıllar akıp gitmiş, kendi çocuğunun olmaması doktoru travmaya sokmuştu. Yaşı ilerlemiş bir daha evlenip, çocuk yap, ömrü yetecek mi? Bir insan bir diğerine bunu nasıl yapar? Empati yaptığımız zaman şok ötesi bir durum. İfadesiz, anlamsız…

Son zamanlarda bu olayların sıklığının giderek arttığını görmekteyiz. Kadınlar açısından bakıldığında pek bir sorun yok gibi. Çünkü anne oldukları kesin. Ya adam tarafından bakıldığında, babalık kesin mi? Evliliklerde yaşanan sıkıntılar dönüyor dolaşıyor hiçbir şeyden haberi olmayan bu günahsız çocuklara fatura olarak yansıyor. Ne olacak bu çocukların durumu? Yirmi yıl doktoru baban bil, bir gün o adamın baban olmadığını öğren. Çocukların yaşadığı travmayı siz düşünün. Baba ama baba değil. Baba ile çocuklar bu durumun altından nasıl kalkacaklar.

Ortaya çıkabilecek problemlerin önü arkası yok. Güven zedelenmesi, ailelerin parçalanması, yıllar sürecek travma, bu çocukların yapacakları evliliklerde eşlerine güven duyup duymayacağı. Aklıma gelmeyen onca sorun…

Tüm bu izlediklerim ve hatıralarıma dayanarak basit olduğunu düşündüğüm bir çözüm var gibi. Hamilelik esnasında (uzman olmadığım için haftasını bilemem) ya da doğum sonrası (hastaneden çıkmadan) babalık testinin yapılması olacaktır. Bunun yasal bir zorunluluk haline getirilmesi, sağlıksız aile ortamlarının oluşmasını engelleyeceği gibi, eşler arasında güvensizlik ortamının oluşmasının önüne geçecektir. Yanı sıra hastanelerde bebeklerin karışması ihtimalini de ortadan kaldırır.

Baba belli. Anne belli. Çocuk belli. Mutlu travmasız mutlu hayat.

Babalık testi yasal zorunluluk olmalı…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox