HEPATİT – B: 1971‘ de
Amerikalı Blumberg et Millman, Hepatit-B aşısını geliştirdi. Bugün Dünya Sağlık
Örgütü’ nün, insanlığı tehdit eden ve en önemli virüsler listesinde yer AIDS
ile birlikte en üst sıralara koyduğu Hepatit-B virüsü, aşısı olmasına rağmen
neden olduğu hastalık hakkında yeterli bilgiye sahip olunamaması nedeniyle
yaygınlığını sürdürmektedir.
GRİP AŞISI: 1976’ da grip aşısı
geliştirildi. Fakat aşısı bulunmasına rağmen halen grip mikrobundan
insanoğlunun kurtulduğunu söyleyemeyiz.
YARA BANDI: 1920’ de Earle Dickson,
özellikle mutfak işlerini yaparken karısının çok sık elini kestiğini görüp
karısı için bir gazlı bez ve selobant yardımıyla ilk yara bandını yapmış ve bu
icadı zamanla çok tutulmuştur. İlginç bir hikayeye sahip olan bu icat, bugün
evde, işte ve okulda tüm ilk yardım çantalarında bulunan bir malzeme olmuştur.
STETESKOP: 1816’ da Rene Laennec, Paris
sokaklarında dolaşırken, oyun oynayan iki çocuğun, birbirlerinin göğsünü
ellerindeki tahta borularla dinlemekte olduğunu fark etti. Daha sonra Laennec,
bir kağıdı rulo yaparak ucuna bir ip bağladı ve bir başkasının göğsünü
dinlemeyi başardı. Bu alete Yunanca “göğüs” anlamına gelen “steteskop” adını
verdi.
AMBULANS: 1790’ da Dominique Larrey,
hastaları hastaneye yetiştirebilmek için hafif bir araba tasarladı. 1792’ de Fransa, hem
Avusturya hem de Prusya ile savaş halindeydi. Ağır arabaların yaralıları
toplamak için cepheye ulaşamadıkları görülünce Larrey’ in bu tasarımı hayata
geçmiş oldu.
BEHÇET HASTALIĞI: Çok sayıda
sistemi ilgilendiren iltihabi bir hastalık olan Behçet hastalığı ilk olarak
1937 yılında Türk dermatolog Dr Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır.
Çoğunlukla Ortadoğu ve Japonya da görülen bu hastalıkla ilgili araştırmalar
halen yürütülmektedir.
YAPAY KALP: 1982’ de Dr. Robert Jarvik,
ilk yapay kalbi üretti. Dr. Jarvik tarafından icat edilen ilk yapay kalp,
tırnak büyüklüğündeki bir motorla çalışıyordu. “Jarvik 7” olarak da bilinen alet,
Seattle’ lı diş hekimi Barney Clark’ ın onayı üzerine kendisine takıldı ve
hasta tam 112 gün “Jarvik 7”
ile yaşamını sürdürdü.
ÇOCUK FELCİ AŞISI: 1957’ de ilk çocuk felci
aşısını Dr. Albert Sabin geliştirdi. Dr Sabin tarafından geliştirilen çocuk
felci aşısı pek çok çocuğun sakat olarak hayatına devam etmesini de önlemiş
oluyordu. Sabin’ in geliştirmiş olduğu aşı, tıpkı bugünkü gibi ağız yoluyla
uygulanmaktaydı.
ASPİRİN: 1829’ da bilim adamlarının,
söğüt ağacının yaprağında bulunan “salisin” adlı kimyasal bir maddenin ağrı
kesici özelliği olduğunu keşfetmelerinden sonra Charles Frederic Gerhard bu
maddeyi kullanarak “salisilik asiti” geliştirmiştir. 1899’ da Alman kimyager Felix
Hoffmann’ ın Gerhard’ ın formülünü geliştirmesi sonucunda Aspirin tıbbın
hizmetine sunulmuştur.
DİYALİZ MAKİNESİ: 1985’ TE Willem J. Kolff, diyaliz
makinesini icat etti. Böbrek hastaları için en büyük icat kuşkusuz diyaliz
makinesidir. Bugün bu makine sayesinde böbrek yetmezliği çeken pek çok hasta,
hastalıklarının seyrini yavaşlatıyor ve böbrek nakli sıralarını beklerken rahat
nefes alabiliyorlar.
PENİLİSİN: 1928’ de Alexander Fleming,
penilisini geliştirdi. Penisilini geliştirmeden önce Fleming, “lizozim” adı
verilen mikrop öldüren bir maddeye ulaşmıştı. Bu sayede bakterileri öldürebilen
bir maddenin varlığı fikri ilk kez doğmuş oldu. Fleming, penisilini bulduğu
zaman onun, etrafındaki bakterileri öldürdüğünü tesadüf eseri görmüştü ve bunu
tıpta kullanabileceğini düşünmüştü.
ALZHEIMER HASTALIĞI: Demans’
ın (bunama) en sık nedeni olan ve bellek bozukluğu ile karakterize Alzheimer
Hastalığı ilk olarak 1906 yılında Alman nöropsikiyatrist Alois Alzheimer
tarafından tanımlanmıştır.
KORTİZON: 1935’ te Percy Lavon Julian,
kortizonu geliştirdi. Soya filizlerinden sentetik yoldan elde edilen kortizon,
artrit ve diğer inflamatuar tedavisinde büyük bir gelişme olarak kabul edildi.
X IŞINLARI: 1895’ te Wilhelm Röntgen, X
ışınlarının varlığını saptadı. Röntgen bir gün, anot ve katot üzerinde
çalışmalar yaptığı sırada iki farklı yüklü ucun arsında bir etkileşim olduğunu
fark eder. Böylece X ışınları bulunur. Bugün X ışınları başta tıp ve başka pek
çok alanda insanlığın hizmetinde kullanılmaktadır.
İNSÜLİN: 1922’ de Sir Frederick
Banting, J.J.R. Mac Leod, Charles Best ve J.B. Collip insülini geliştirdi.
Şeker hastalarının hayatını kolaylaştıran keşiflerin başında insülin
gelmektedir. Pankreasın salgıladığı bir hormon olan insülinin şeker
hastalarında yetersiz düzeyde bulunduğunu fark eden Banting, Mac Leod, Best ve
Collip maddeyi izole ederek ilaç haline getirmişlerdir.
KAN ŞEKERİ ÖLÇÜM SİSTEMİ:
Kimyacı Helen Free, kan şekeri ölçüm sistemini geliştirdi. Şeker hastalarının
kendi kendilerine uygulayabilecekleri ilk test, Free’ nin kandaki glikoz
miktarına duyarlı bir enzimi laboratuar ortamında izole etmesi sonucunda
bulunmuştur. Hasta, test kiti içinden çıkan iğne ile parmağının ucundan bir
damla kan alıyor ve kitin üzerine damlatıyordu. Enzimde oluşan renk değişimi,
hastanın şeker düzeyi hakkında sağlıklı bir bilgi vermekteydi.
VİTAMİN HAPI: 1942’ de Robert R. Williams,
vitamin haplarını geliştirdi ve patentini aldı. Williams, bir telefon
şirketinde araştırmacı olarak çalışmakta ve boş zamanlarında yetersiz beslenme
sorunlarını ortadan kaldırabilmek amacıyla vitaminlerin sentetik olarak
üretilmesi üzerinde çalışmaktaydı. İlk olarak Tiamin ve B vitaminlerini elde
etmeyi başaran Williams, bir şirket kurarak bunların seri üretimne başladı.
MAGNETİK REZONANS (MR): İlk
olarak 1930’
larda üzerinde çalışılan MR tekniğini, 1970’ te Raymond Damadian adlı bir doktor
geliştirerek insanlığın hizmetine sunmuştur. Ameliyata gerek kalmadan insan
vücudunun resmini çıkarmaya yarayan MR sistemi, manyetik alan ve radyo
dalgaları yardımıyla insan dokusunun farklı kademelerini farklı renklerde
göstermekte ve dolayısıyla kanserli dokuları tespit edebilmektedir. X ışınları
ve radyasyon kullanılmadığı için MR teknolojisi sağlığa zarar vermemektedir.
HOLOGRAM: 1947’ de Dennis Gabor, ilk
hologramik görüntüyü oluşturdu. Macar asıllı bilim adamı Gabor, elektron
mikroskobunda üç boyutlu görüntüler üzerinde çalışırken aklına üç boyutlu nesnelerin
görüntüsünün elde edilip edilemeyeceği sorusu geldi. İlk görüntü küçük bir kuşa
aitti ve görenleri şaşkına çevirmişti. 1960 yılında hologram teknolojisinin tıp
alanında kullanılabilmesi için ihtiyaç duyulan lazer keşfedildi.
Kaynak Gösterilmek sureti ile kullanılabilir. Emeğe saygı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder