17 Ocak 2014
Cuma, yine gölge adam geldi, hafta sonu yatıya…
--- Haftayı nasıl geçirdin diye sordu hırıltılı sesle…
--- Kötü başladı ama muhteşem bitti diyebildim.
--- İyi zar atamadın o zaman, dedi.
--- Aşk bu hep yek attığında olur, düşüş de attığın olur.
Ben bu hafta her ikisini de attım, anlayacağım.
--- Şanslıydın yani, dedi.
--- Şanslıyım elbette, böyle muhteşem bir kadın tarafından
sevilmek, sevildiğini bilmek çok az kişiye nasip olur dedim.
--- Seni sevdiğini nereden biliyorsun diye sordu, gölge
adam.
--- Hem ağzıyla, hem yüreği ile söylüyor, dedim.
--- Bana biraz onu anlatsana dedi.
--- Nasıl anlatabilirim ki, kelimelerin kifayetsiz kaldığı
bir durum. O, müthiş renkleri içinde barındıran güzel bir gökkuşağı, eşsiz bir
tablo, paha biçilemeyen bir elmas, defalarca okunacak bir kitap gibi bir kadın.
Kelimeler onu tarife yetmez. O güzel gözleri, o güzel bakışı bir ömre, dünyaya
bedel.
--- Ya huyu suyu nasıl?
--- Biraz kırılgan, duygusal ama çoğu zaman pek belli
etmiyor gibi. Bazen şıp sevdi hissi veriyor, bazen de ne istediğini bilmez gibi
geliyor. Sanırım birazcık da korkuyor. Güvenmekte zorluk çekiyor olabilir.
Güvenli bir liman, sığınabileceği bir omuz, kıymetini anlayacak birini bekliyor
gibi. Bazen de kararsız gibi. Ama her zaman güleç ruhlu, iyimser, neşeli. En
çokta çılgın. Baya bir kıskanç. Tüm özelliklerini seviyorum.
--- Ya aşka bakış açısı nasıl?
--- Yıllarca aşkı aramış. En sonunda bulmuş. Biraz şaşkın,
biraz ürkek, biraz da korkak ve güvensiz. Aşkı buldu ya, şimdi ne yapacağını
bilmez, şaşkın durumda gibi.
--- Korkmasına, çekinmesine gerek olmadığını söylemedin mi?
--- Fazla konuşmuyoruz. Konuşamıyoruz daha doğrusu. Her
fırsatta kendisine sevdiğimi, gözümün ondan başkasını görmediğini söylüyorum.
Elimden gelenden daha fazla şeffaf olmaya gayret edip, hakkında her şeyi
anlatmaya çalışıyorum.
--- Eeee
--- Fazla soru sormuyor. Ben de üstüne gidip sıkıştırıyorum.
Bazen dozu aşıp üstüne çok gidiyorum. Ben böyle yapınca geriye çekiliyor.
--- Belki de kendi sevgisinden emin değildir. Olamaz mı?
--- Soruyorum. Ağzı ile söylemese de yüreği bana, beni
sevdiğini söylüyor. Hatta dedim ki, eğer yüzüme soramıyorsan kağıda yaz ver her
soruna samimi olarak cevap vereyim dedim, bekleyip göreceğiz bakalım.
--- Karşılıklı konuşmadan çözemezsiniz ki.
--- İyi de gölge ne
yapabilirim ki.
--- Her fırsatta birbirinize sorun, konuşun yani. Sen de ona
sor. Sen kadınları pek fazla tanımıyorsun. Art niyetli yaklaştığını
düşünebilir.
--- Peki art niyetli olmadığımı nasıl anlatabilirim? Senden
bir çocuğum olsun dedim. Gülümsedi. Ama ben gerçekten istiyorum. Aşkımızın bir
tacı olur diye düşünüyorum.
--- Çocuk olayını bilmem de, bence siz oturun uzun boylu
konuşun. Birbirinizi tanımanız için birbirinize fırsat verin. Yıllar içerisinde
kadınlara her erkek yaklaşır. Bunların tamamına yakını sadece cinselliği
düşünür. Onun içindir ki, kadınlar, gerçekte kendilerine deli gibi aşık
olanlara, onları mutluluktan uçurabileceklere bile biraz korku ve tereddütle
bakabilirler.
--- Ben mutluluğu bu çılgın, süper kadınla yakaladığıma
inanıyorum. Aşkı bir kez daha kaybetmeyeceğim. Sahip çıkacağım, aşkıma. Hem onu
hem de kendimi mutlu edeceğim. Bu yolda benden ne isterse de yapacağım. Bana
güven duyması, aşkımdan emin olmasını sağlayacağım. Elbette bir gün gelecek
kendisi de benimle mutlu olacağını anlayacak.
--- Demek onu baya seviyorsun.
--- Sevmek kelimesi yetersiz. O gözlere ölürüm, ben. Bugün tarihe bir not düşülmeli. Liseliler gibi
el ele dolaştık. Sarıldık sokaklarda yürüdük. Boyu boyuma, huyu huyuma denk. Bu
aşk değilse nedir, ey gölge adam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder