Akıllı
telefonların hayatımızı bazı yönlerden kolaylaştırdıkları hepimizce kabul
edilebilir bir gerçek. E-posta alma – gönderme, sosyal medyaya her ortamdan
özgürce erişebilme, hava durumu, haber, yol bulma, uygulamalara birlikte
binlerce kolaylık.
Ancak,
daha önce hiç akıllı telefon kullanmamış olan ve fazlaca bir bilgiye sahip
olmadan akıllı telefona terfi eden kullanıcıları bekleyen bazı tehlikelerde bu
akıllı telefonlara birlikte gelmektedir.
Telefon
akıllı olunca, bazen size sormadan kendi başına işlere çevirebiliyor. İlk
yaptığı icraat sim kart cihaza takılır takılmaz, operatöre “ben akıllıyım,
bilgin olsun” mesajını göndermek. Operatör tiyoyu alır almaz, bir sms mesajı
ile size internetle tanışma paket tariflerini belli aralıklarla göndermek olur.
Akıllı telefon alınca internetsiz olur mu diyen kullanıcı paketlerden kendine
uygun olanı seçiyor ve başlıyor keyifle akıllı telefonunda internet kullanmaya…
Buraya
kadar bir sorun yok. Ancak aşımsız bir paket aldıysanız (özellikle 3 TL, 7 TL
gibi) kotanız hemen doluveriyor. Ancak paket aşımsız olduğundan internet
bağlantınız kesilmiyor, sadece hızı ciddi şekilde düşüyor. Bu arda GSM operatörü bunu siz sms ile
bildiriyor. Bu noktada kullanıcının önünde üç tercih beliriyor. İlkinde bakıyor
internet olayında bir numara yok, ben nasıl olsa evde kablosuzdan da işimi
görüyorum deyip paketi iptal ettiriyor. İkinci seçenek paketi olduğu şekli ile
kullanmaya devam ediyor. Son seçenekte ise paketi yavaş yavaş üst seviyelere
taşmak oluyor. Her hangi bir problem yok gibi buraya kadar.
İlk
seceneğimize dönecek olursak. Kullanıcı internet kullanmaktan vazgeçiyor
demiştir. Akıllı telefon sahibi paketi iptal ettirmenin huzurunu yaşarken,
akıllı telefon ve operatör işbirliği son sürat devam ediyor. Operatör size
hattı ilk sayarken interneti açık satıyormuş. Dolayısıyla internet paketi iptal
bile olsa, telefon akıllı olduğundan bağlantıyı koparmıyor. Bağlandıkça
bağlanıyor internete…
İnternet
paketini iptal ettirmenin huzurunu yaşarken gelen bir mesaj ile şoka girmeniz
kuvvetle muhtemel. Kota aşımını geçtiniz, 50 MB kadar internet
kullanabilirsiniz. Peşinden bir sms daha, kotayı bir kez daha aştınız, 200 MB a
kadar interneti bu bedel üzerinden kullanabilirsiniz. Başlıyorsunuz bunlarda
neyin nesi diye düşünmeye… Peşine düşmezseniz faturanız nereye kadar kabarır
bilemem. Ben peşine düştüm ve şunu öğrendim:
Müşteri
temsilcisi ile yapılan görüşmede bu bedelin nasıl geldiğini, intenet paketini
iptal ettirdiğinizi bildiriyorsunuz. Müşteri temsilcisi, paketin iptal
edildiğini ancak hat üzerinde ikincil olarak tanımlı olan internet hattının
açık olduğunu dolayısıyla faturalandırmanın doğru olduğunu ve yapılacak bir şey
olmadığını söylüyor. Siz ısrarla internet kullanma paketini iptal ettiğinizi ve
internet kullanmadığınızı söyleseniz de söyledikleriniz havada kalıyor.
Gelelim
işin aslına;
Her
operatör, ilk telefon hattını satarken size sadece bir hat satmıyormuş. Yanında
bir süre ek hizmet. Aslında kanunlarımızda bu açık olarak bildirilmiştir. Bir
ürün satılırken, içine küçültülerek ya da başka bir şekilde ikinci bir ürün
satılamaz diye… Dolayısı ile ilk hat satın alırken internet açık oluyormuş. Normal
telefonlarda interneti kullanmak için mutlaka kullanıcı bir ya da birkaç tuşa
basması gerekirken, akıllı olarak bilinen telefonlarda tuşa basma gerekliliği
maalesef yok. Çünkü cihaz akıllı olduğu için bağlantıyı gerçekleştirebiliyor.
Bu durumda yapılası gereken ya hattı ilk aldığınızda istemediğiniz hizmetleri
hiç almamak, ya da hattınızda operatör üzerinden internet kullanmak
istemiyorsanız hattınızın sadece operatör üzerinde internete bağlanmasını
engellemek için internet bağlantı ayarlarının kapatılmasını istemek olmalıdır.
Sonuç
olarak istenmeyen faturalar için kullanıcıların hizmet veren operatörlerin
reklamlarına değil, küçük küçük yazdıkları sözleşmeleri dikkatle okumalarını
tavsiye diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder